Evet ilk ve son blog giriş yazımı yazıyorum. Umarım bir çok kişinin yaşadığı gibi blog blog gezip her seferinde yeni bir giriş yazısı yazmak zorunda kalmam, zira bu iş biraz zor oluyormuş.
Bir anlık heves ile birlikte oturdum alan adımı aldım, blog açayım dedim açtım. Şu anda karşımda yönetim arayüzünü gösteren yepyeni monitörüm duruyor ancak parmaklarım ne yazacağına dair bir emri beynimden almadı henüz.
Siz blog yazarları nasıl der bilmiyorum ama sanırım şöye bir giriş uygun olur : “Sonunda ben de blog sahibi oldum”
Bu blogda neler olacak henüz tam olarak kestiremesem de sadece bilgisayar teknolojileri ile ilgili yazılar yazmayacağıma eminim. Günlük hayatta karşılaşıp paylaşmak istediğim bir sürü şey var ve sanırım bu platform onları yanstımak için var.
Kimsin sen?
Buraya geldiğinize göre beni az çok tanıyor olmalısınız, Ahmet KAKICI etiketi altında gezinen bir insanım. Bundan yaklaşık 12 sene önce dayımın odasında bulunan bilgisayar ile tanışarak girdiğim bu yolun ciddiyetini o zamanlar kavrayamamıştım. Tabii o zamanlarda bilgisayar sadece Risky adında bir dos oyunundan ibaretti. Ama işler bir oyun ile devam etmedi tabii ki, bilgisayar sevdam da benimle birlikte büyüdü…
Orta okul ve lise yılları boyunca üniversitede bölüm kaygısı yaşamadan ilerlerdim, zira bölümümü neredeyse ilk okul civarında seçmiştim. Sadece üniversite tespit edememiştim. Lise bitince sağolsun Karadeniz Teknik Üniversitesi beni bağrına bastı. Hatta beni o kadar çok sevdi ki 4. sınıfı bitirmeme rağmen benimle bir sene daha birlikte olmak istedi. Evet malesef okulum bir sene uzadı.
Uzatma!
**Blog yazılarının çoğunun tamamen okunmadığını çok defa okudum ve benim yazımı buraya kadar okuduysanız az çok anlatmak istediğimi anlamışsınızdır. Bundan sonraki yazılarımda beni daha iyi anlayacağınıza eminim.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.